Nerdesin?
-acıların kadını’na-
göğe baktım gözü yaşlı
yere baktım yer yaslı
sular bugün kan tadında
eski yeni, büyük küçük, kara kızıl
tüm dertlerim burdalar
sen nerdesin?
sen ve kuşlar
gözyaşının gözyaşına
benzediği kadar benzziyorsunuz
vurulan bir ceylanın yavrusuna söylediği
şarkıyı söylüyor onlar
bu sabah yine kondular telörgüye
beni acımla başbaşa bırakmadılar
sen nerdesin?
hava soğuk, dışarda kar yağıyor
her zaman ellerim üşürdü
bugün içim üşüyor
hasretin geldi, hayalin geldi
bak, kokun da geliyor
bugün Yakub oldum bre hey
ey acıların kadını
sen nerdesin?
(*)
_______________________________________________________
Bir muhabbet fedaisi, bir şehid düşerken toprağa…
Bin şahit kimsesizliğe…
Sen kırık bir ayna mesabesinde,
Tutamadım kenarından,
Bir yarımsın sanki.
Bir kaybolmuş…
Üstünden kırık ezgiler tütüyor,
Sen nerdesin?
Bir aralık, bir eylül tadı uzaklaşmanda.
Kalelerden baktıkça şehir küçülüyor,
Uzaklar o kadar yakın mahzun bakışlarında.
Düşlerin geldi, rüyalarına dokunurum uzansam.
Bak, göz alıyor şavkıyan karanlığın.
Buzdan asfaltlar ışıldıyor…
Sen nerdesin?
Öylesine uçmuyor kar taneleri,
Öylesine soğutuyor açık bir yaranın acısını,
Başını eğiyor ayazda azarlanan bir sürgün,
Kışın sahibine ağzına açamıyor.
Bugün anons ediliyor polis telsizlerine,
Oysa bugün, bir kardelen kadar masum…
Bahçıvanlar keyfini sürüyor katili olduğu bir ömrün.
Sen nerdesin?
(**)
_______________________________________________________
* Mustafa İslamoğlu
** Eyüp Coşkun (min gayr-ı haddin, min gayr-ı ihtiyâr)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder